Rahman ve Rahîm Allah’ın adıyla
Bu duayı taşıyan ve okuyanlarla beraber Hayy, Kayyûm, Mâlikü’l mülk, celâl ve ikram sahibi; yüce saltanatın, kudret-i kâhirenin, izzet-i gâlibenin yegâne mâliki; cömertlik, güzellik, ululuk şanı olan Vâhid, Ehad, Ferd, Samed, Cebbar ve Mütekebbir Allah’a sığınıyorum. Kem nazardan; kötülükte kullanılan kulaktan, elden ve ayaktan; şerlere dâyelik yapan kalbden ve sineden; kâfir nefislerden, bağlayıcı yeminden, bunların zâhirinden ve bâtınından yine Allah’a sığınıyorum. “Ama şimdi kim dinlemeye kalkışırsa, derhal kendini gözetleyip izleyen bir alevle karşılaşır.” Benim sığındığım Rabbim Rahman ve Rahîm’dir. “İyi bilesiniz ki, yaratmak da, emretmek yetkisi de O’na mahsustur.” Arap, Pers, Türk, Kürt, Nasârâ, Yehûd, bütün kötü ve fâsık kimselerin ve perçemi Rabbim’in yed-i kudretinde bulunan topyekün mahlûkatın şerrinden de yine O’na sığınıyorum. “Şüphesiz ki Rabbimin her icraatı doğru ve güzeldir.” Zarar verecekleri hapseden mahbesin, yanan ateşin, kuru taşın, dondurucu suyun, karanlık gecenin Rabbine sığındım ve kem nazarla bakanların nazarlarını kendilerine iade ettim. Evet, “Kim Allah’ın ve Resûlü’nün karşısına çıkarsa bilmeli ki, Allah’ın cezası çetindir.”
Mağfiret buyur ya Rabbî! Sübhansın. Bütün hamd ü senalar yalnız Sanadır. Büyük Sensin. Gerçek güç ve kuvvet de yalnız Senindir ve Sendendir. Allah neyin olmasını dilerse o mutlaka olur, neyin de olmamasını dilerse o da katiyen olmaz. “Çok iyi biliyorum ki, Allah her şeye kâdirdir.” “Allah her şeyi ilmiyle kuşatmıştır.” “Her şeyi de bir bir kaydetmiştir.” (Ey Nefsim!) “Kâf Hâ Yâ Ayn Sâd”, “Tâ Hâ”,
“Yâ Sîn”, “Hâ Mîm” “Ayn Sîn Kâf” ile nerede ve ne zaman dilersen Rabbine teveccüh et; teveccühün mutlaka karşılık bulacak ve sen nusrete mazhar olacaksın.
“Selam bütün peygamberleredir. Bütün hamdler Âlemlerin Rabbi Allah’adır.” Gerçek havl ve kuvvet Allah’ındır ve Allah’tandır. Ne olur, ey merhametliler merhametlisi Allahım! Bu aciz bendelerine rahmet ve şefkatinle muamele eyle! Âmîn!
İmam Cafer Sadık (bazen “İmam Cafer Sadiq” olarak da yazılır), İslam’ın Şii İmamiyye mezhebinde beşinci İmam olarak kabul edilen bir İmam’dır. İmam Cafer Sadık, İslam dünyasında büyük saygı gören bir dini lider ve öğretmen olarak kabul edilir. Doğum tarihi 702 veya 703 (Milleti yılının 83 veya 83/84) olarak kabul edilir ve ölüm tarihi 765 (Miladi takvime göre 148 Hicri yılı) olarak kabul edilir.
İmam Cafer Sadık, İslam’ın altı büyük hadis koleksiyonundan biri olan “Kütüb-i Sitte”nin içinde önemli bir yere sahiptir. Hadislerinin kaynak olarak kabul edilmesi, özellikle Şii İslam’da büyük bir etkiye sahiptir. Ayrıca, İslam hukuku ve fıkıh alanında da önemli katkılarda bulunmuştur. İmam Cafer Sadık’ın öğretileri, onun döneminde İslam dünyasında önemli bir ilim merkezi haline gelen Medine’de öğrencilere aktarılmıştır.
İmam Cafer Sadık ayrıca adalet, ilim ve ahlaki erdem gibi İslam’ın temel değerlerini vurgulayan bir figür olarak da bilinir. Şii İmamiyye inancına göre, İmam Cafer Sadık, İslam topluluğunun rehberi ve doğru öğretmeniydi.
Ancak İslam dünyasında birçok farklı mezhep ve inanç grubu bulunduğundan, İmam Cafer Sadık ve öğretileri özellikle Şii İslam’ın Caferi kolunda büyük bir öneme sahiptir. İmam Cafer Sadık, özellikle İran ve diğer Şii çoğunluğa sahip bölgelerde büyük bir saygı ve takdirle anılmaktadır.