Rahman ve Rahîm Allah’ın adıyla
Ey Mevlam, ey nazîri, veziri, dengi, benzeri olmayan bir yektâ olan Vâhid! Ey Mevlâm, ey Dâimî ve Sermedî, ey kadri yüce, şanı yüksek, müteâl Aliyy, ey her şeyi yerli yerinde vaz’eden Hakîm!
Allahım! Bu fakir kulunun kalbi Senin (kudret) ellerin arasında evrilip çevrilmekte, ruhuda Senin kurbu huzurundaki seyrini devam ettirmektedir. Sen bu kuluna şuhûdunla lütufta bulun.
Allahım! Cömertliğini sergileyip beni vücut mertebelerinde terakki ettir. Bana kemâl rayihalarını duyur. Her hâlimde bana cemâli ekberini göster. Bana nazar kıl; kıl ki, ben Senin muhtaç kulunum. Sense bu küçük kulun Büyüklerden Büyük Seyyidisin. Sen Seyyidler Seyyidisin. Susuzluktan, susuzluktan sinem kebap oldu. Recam odur ki, Senin muhabbet kâselerinden içip kanayım ve kurb mertebelerinde terakkî etmeye muvaffak olayım. Allahım, lütfen beni bu emelime nâil eyle. Sen Seyyidler Seyyidi, azametiyle başdöndüren, her türlü noksanlıktan müberrâ bir Müteâl’sin. Dilediğini işlemeye muktedirsin. Ne olur, bana da şanına yaraşır şekilde muamelede bulun. Beni, hususî payelerle ödüllendirdiğin, muhabbetine mazhar eylediğin kullarından olabilmem için ihtiyacım olan daha fazla ihsanlarına layık hâle getir. Yüce katında sıdk mahalline, şuhûd tecellîlerine, rıza makamına ve kurb derecesi ne beni de ulaştır. Tecelli-i mutlak ile tanıştır. Bu makamda ilham buyurduğun lütuflarına, onlara yaraşır şekilde tercüman olabilmem için hislerimin üzerindeki bağları çöz. Ey kadri yüce, şanı yüksek, müteâl Aliyy! Ey en büyük ve ulu olan Azîm! Ey suçluyu hemen cezalandırmayıp düşünme mühleti veren Halîm! Ey olmuş olacak, cüz’îküllî her şeyi bilen Alîm! Ey eşi, benzeri olmayan yegâne gâlip ve Azîz! Ey irade eden ve dileyen Mürîd! Ey nefislerde ürperti ve haşyet hâsıl eden Celîl! Ey her şeye gücü yeten Kâdir! Sübhansın, ey her şeyin biricik İlahı ve Mevlâsı!
Ey Mevlâm, ey nazîri, veziri, dengi, benzeri olmayan bir yektâ olan Vâhid! Ey Mevlâm, ey Dâimî ve Sermedî, ey kadri yüce, şanı yüksek, müteâl Aliyy, ey her şeyi yerli yerinde vaz’eden Hakîm!
Allahım! Engin ihatan, yüce izzetin, güzel kudretin, samedâniyet ve ferdâniyetin, her mevcûd, meşhûd, bâtın, ma’lum ve meçhûlü evirip çevirdiğin azametin, tenzihin, kâhir ve gâlip hükmün, gizli ve korunmuş sırrın, gizlilerden gizli emir ve icrâatın ve ilminin nihayetsiz kuşatıcılığı içerisindeki sırrının sırrının sırrı hürmetine Sana yalvarıyorum: Beni kemâl makamında Sana en güzel ve mütemadi teveccühle cemâl ufkuna ulaştır. Beni şâhid ve meşhûd kıl ey varlığı Kendinden olan, her yerde yalnız Kendisine ibadet edilen, her şeyi gören ve her şeyde görülen Mevcûd u Ma’bûd ve Şâhid ü Meşhûd!
Ey Mevlâm, ey nazîri, veziri, dengi, benzeri olmayan bir yektâ olan Vâhid! Ey Mevlâm, ey Dâimî ve Sermedî, ey kadri yüce, şanı yüksek, müteâl Aliyy, ey her şeyi yerli yerinde vaz’eden Hakîm!
Efendimiz Hazreti Muhammed’e (aleyhi efdalüssalavât ve ekmelüttahiyyât), tertemiz âline, kerem ve iyilik numunesi ashâbının her birine salât ü selâm eyle ve o salavât hakkı için dualarımı kabul buyur Allahım! Âmîn!
Ey Mevlâm, ey nazîri, veziri, dengi, benzeri olmayan bir yektâ olan Vâhid! Ey Mevlâm, ey Dâimî ve Sermedî, ey kadri yüce, şanı yüksek, müteâl Aliyy, ey her şeyi yerli yerinde vaz’eden Hakîm!