EY İNSANLAR![Bakara S.]-1

يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ اعْبُدُوا رَبَّكُمُ الَّذٖي خَلَقَكُمْ وَالَّذٖينَ مِنْ قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَۙ

Bakara Suresi: 21-) Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kulluk edin ki (Allah’ın) azabından korunasınız.

Bu hitap okunurken kendimize hitap ediliyormuş gibi okumalıyız. Dinlemeliyiz. Ne diyecek diye merak etmeliyiz.

Bu ve benzeri hitaplar okurken hep sanki geçmiş kavimlere söyleniyormuş gibi algılama alışkanlığından vazgeçmeliyiz. Hitap bize söylenen bir sözdür. Bunu cidden hissetmeliyiz. Dinlerken titremeliyiz.

“Ey 21 . yüzyılda dünyada yaşayan tüm insanlar! Hayattasınız ve henüz ölmediniz. Sizden önce yaşayan şimdi aranızda bulunmayan insanlar da siz de Allah’ın kullarısınız. Hepinizi yaratan O’dur. Sizden bana kulluk yapmanızı istiyorum. Bu isteğime kulak tıkamayın. Sizden önce gelenlerden iyileri örnek alıp kötü davranışlardan kaçınmalısınız. Yine sizden önce gelen birilerince yaşanmış azapları size haber veriyorum. Dikkat edin onların düştükleri hatalara, haram ve yasakları işleme durumuna düşmeyin. Emir ve yasaklarımı uygularsanız korunursunuz. Onların düştükleri duruma düşmekten sizi korurum. Nasihat almaz mısınız?” diyor rabbimiz.

Antik çağ diyerek baktığınız, tarihi anıtlar zannettiğiniz, ama ibret almaya yanaşmadığınız kavimlere ait ibret vesikaları tüm yapılar ve benzerlerinde yaşanan gazapları görmelisiniz. Bazı kavimlerin başına gelen yere batırılmaları, üzerlerine ateş püskürtülmesini, seslerle yok edilmeleri, deprem ve sel felaketlerini basit birer doğa olayı sanmayasınız diye bunları bize Allah haber veriyor. Bunlardan korunmanız için Kendisine kulluk edilmesini istiyor. Bunun için de ; O’nu (c.c) bolca zikretmek yolu ile saymak gerekiyor. Kabul edip ve emir ve yasaklarına mutlaka uymak lazım. Kitabını da göz ardı edip bir taraf atmamamız gerekiyor. Sık sık okuyun ki emniyette olursunuz o vakit. ayda en az bir defa yüzünden anlamını meallerden okuyarak öğrenmeliyiz. Şunu da unutmayın ne kadar çok tekrar edilirse emirler ve yasaklar o kadar çok aklımızda kalacak hayata geçecektir.

يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ كُلُوا مِمَّا فِي الْاَرْضِ حَـلَالاً طَـيِّباًؗ وَلَا تَتَّبِعُوا خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِؕ اِنَّهُ لَكُمْ عَدُوٌّ مُبٖينٌ 

﴿١٦٨

Bakara Suresi: 168-) Ey insanlar! Bütün yeryüzündeki nimetlerimden helal olmak, temiz olmak şartıyla yiyin. Fakat şeytanın adımlarına uymayın. Çünkü o size belli bir düşmandır.

“Ey insanlar hepiniz benim kullarımsınız. Helal saydığım temiz olan bütün nimetleri Kur’an’ımda bildirdim. Gönül rahatlığı ile istifade edebilirsiniz. Fakat umarım ki şeytana da uymaz bu konuda ki uyarılarıma kulak kesilirsiniz. Çünkü o sizin çok açık bir düşmanınızdır.” diyor rabbimiz.

Allah’ın helal saydığı ama temiz olan her nimetten istifade edebiliriz. Nimetlerin helal olsa bile temiz olanlarına bakmamız lazım. Haramlar bu dünya da bir imtihan sebebidir. İnsanların nefislerine tatlı gelir. Bal zannedilir ama karın ağrıtır. Zehir hükmünde bal yemiş oluruz.

İnsanlar haram olanları helal olanlara göre daha ilgi çekici görüp bir kez de olsa tatmak isterler. Bu konuda İmam-ı Rabbani der ki; “Nefse kolay ve tatlı gelen şeyi saadet zannetmemeli, nefse güç ve acı gelenleri de felâket sanmamalıdır.”

Sitemizi yenilememiz ve daha iyi bir hizmet sunabilmemiz için yorumlarınız çok kıymetli. Biraz zaman ayırın ve bizi değerlendirin.