İmam Zeynülâbidîn Ali ibn Hüseyin Hazretleri (R.A.)
Rahman ve Rahîm Allah’ın adıyla
Allahım! Sana, layık olduğun surette ibadet ü taatta bulunabilmemiz için bize yol göster. Ma’siyet mahallerine düşmemize müsaade etme ve bizi öyle yerlerden fersah fersah uzak tut. Rızana, hoşnutluğuna ulaşmamıza engel olan şeyleri yolumuzdan kaldır. İşin nihayetinde de bizi cennetlerinin en güzelleriyle sevindir! Rabbimiz! Şek ve şüpheler durmadan fitneleri körüklüyor, Senin dupduru ve tertemiz lütuflarının saffetini bulandırmaya çalışıyorlar. Sen basiretlerimizin üzerindeki şek ve şüphe bulutlarını kaldır, kalblerimizi kaplayan perdeleri aç, vicdanlarımızdaki bâtıl izlerini sök at ve içimize bütünüyle hak ve hakikat duygusunu perçinle.
Ey Rahmeti Sonsuz! Bizleri, necat ve felah limanına yanaşan geminin yolcularından eyle.
Ey Rahmeti Sonsuz! Bizleri, necat ve felah limanına yanaşan geminin yolcularından eyle. Gönüllerimize, Sana dua dua yalvarmanın lezzetini duyur. Muhabbet ve sevgi havuzlarından doyasıya içmeyi lutfet. Seni sevmenin ve Sana kurbiyetin halâvetiyle sinelerimizi doldur. Üzerimizden inayetini esirgeme; esirgeme ki, gayretlerimiz sırf rızan için, himmetimiz de yalnız Sana hizmet yolunda olsun. Niyetlerimizde ihlaslı ve samimi olmayı müyesser eyle! Ya Rab! Biz Seninle varız ve Senin için varız. Sana ulaşabilmek için de yine Senden başka bir vesilemiz yoktur.
Ya Rabbenâ ve ya İlahenâ! Bizleri de, Yüce Kitab’ında zikrettiğin ‘mustafeyne’l ahyâr’/seçkin ve hayırlı kullarından eyle.
Ya Rabbenâ ve ya İlahenâ! Bizleri de, Yüce Kitab’ında zikrettiğin ‘mustafeyne’l ahyâr’/seçkin ve hayırlı kullarından eyle. Bizi destekle ki, yolumuz hep salâha, salihâta, iyiliğe kilitlenmiş kullarının yolu olsun. Hep asil davranışların peşinde koşalım. Her zaman hayır istikametinde yarışalım. Ömrümüz fâniyât ü zâilât (gelip geçici şeyler) peşinde değil, derecelerimizin yükselmesine vesile olacak bâkiyât ü salihât (âhirette işe yarayacak salih ameller) arkasında geçsin.
Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Rabbimiz! Sen her şeye kâdirsin; bizim dualarımıza icabette bulunmak da Sana asla zor gelmez. Ne olur ya Rab, niyazımızı kabul buyur ve bizi haybet, hüsran ve inkisâr-ı hayâle uğratma!
İmam Zeynülâbidîn Ali ibn Hüseyin Hazretleri (R.A.)
Doğum tarihi konusunda değişik rivayetler bulunmakla birlikte genelde 38 (659) yılında Medine’de doğduğu kabul edilir. Babası Hz. Hüseyin; Sülâfe, Selâme ve Gazâle adlarıyla bilinen annesi Hz. Ömer devrindeki fetihler sırasında Medine’ye getirilen, son Sâsânî hükümdarı III. Yezdicerd’in kızı Şehrbânû’dur. Ebû Muhammed ve Ebü’l-Hüseyin künyeleriyle de anılmakla birlikte daha çok Zeynelâbidîn lakabıyla meşhur olmuştur. Bunun yanında “Seyyidü’s-sâcidîn, Seccâd, Zü’s-sefenât” (fazla secdeden dolayı dizleri nasır tutmuş) lakaplarıyla da tanınır. Resûl-i Ekrem’in ve Hz. Hüseyin’in neslini devam ettirdiği için “Âdem-i Âl-i abâ” ve “Ebü’l-eimme” diye zikredilmiştir. Hüseyin’in Kerbelâ’da şehid edilen büyük oğlu Ali’den (el-Ekber) ayırt edilmesi için Ali el-Asgar adıyla da bilinir.
Zayıf bünyeli ve hastalıklı olması sebebiyle Kerbelâ Vak‘ası’na fiilen katılmadığı halde Şemir b. Zülcevşen kendisini öldürmek istediyse de Emevî ordusu kumandanı Ömer b. Sa‘d tarafından kurtarıldı. Böylece Kerbelâ faciasından sağ kurtulan tek Hüseyin evlâdıdır.