Rahman ve Rahîm Allah’ın adıyla
Duama “Yüce Allah’ın adıyla” başlıyorum. Zaten O’nun yüce adı her hayrın başı ve başlangıcıdır. O hem âhiretin hem de dünyanın Rabbidir. O’nun sonu yoktur; O namütenahî ve sonsuzdur. O, arzın ve yüksek semaların yegâne Rabbidir. “O, Rahman’dır (sonsuz merhamet ve şefkat sahibidir), arşa istiva etmiş, (hükmünü yürütmüştür).
Göklerde ne var, yerde ne varsa hep O’nundur. Bu, ikisi arasında olan, yerin altında olan da O’nundur. İster yavaş konuş, ister açıktan, O’na göre birdir. Zira O gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilir.”
Allah’ın ihsanları pek büyüktür. Nimetleri, O dilemedikçe inkıtaya(kesintiye) uğramaz. Düşmanlarını kahrıyla Kendi iradesine boyun eğdiren O’dur. Mahlûkatına karşı rahmetiyle muamele eder. Rızkında şefkatinin apaçık âsârı görülür. Lütuflarıyla ma’ruftur. Hükmünde tastamam bir adaletle mütecellidir.
Mülkünde olup biten her şeyi en güzel şekilde bilir. “Rahmandır, Rahîmdir.” Merhameti, ilmi, mağfireti, görüp gözetmesi mahlûkatla mukayese edilemeyecek kadar engindir. Enbiyanın Sahibi O’dur ve O, dilediğini dilediği gibi gerçekleştirmeye muktedirdir.
- Sübhan’dır O, her türlü noksandan muallâdır.
- Melik’tir, her şeyin ve herkesin üzerinde mutlak tasarruf sahibidir.
- Hamîd’dir; en güzel medh u senalara yalnız O layıktır.
“O Arş sahibidir, şanı pek yücedir. Dilediği her şeyi yapar.” Her şeyin yegâne Rabbi olan Rabbü’l erbâb O’dur. Bütün sebeplerin verasındaki Müsebbibü’l esbâb yine O’dur. O her şeye sebkat eden Evvel’dir.
- Bütün rızıkları gönderen Râzık’tır, Rezzâk’tır.
- Bütün mahlûkatı ve onların mizaçlarını yaratan Hâlık’tır.
Kahra müstehak olanları sonsuz kudretiyle kahreder. Allah Âdili Mutlak’tır ve haşr ü neşr gününde de kullarına adaletle muamele edecektir. O, gerçekleşeceği muhakkak bir vak’a olan kıyamet gününde de hükmü geçerli olan yegâne İlah’tır. O, Rahîm’dir, Hakîm’dir, Ğafûr’dur, Şekûr’dur, Sabûr’dur. Bütün hamd ve senalar Âlemlerin Rabbi O Allah’a mahsustur.
Melik O, Veliyy O, Kadîm O, arşın ve semavatın Hâlık’ı O, Semî’ u Alîm O’dur. O dilediği kullarının tevbelerini kabul eder. Gönderdiği rızıklarla bütün canlıları besler. Dilediği kullarını atâ ve ihsanlarla şâd eder. Kapısına teveccüh edip ısrarla eşiğine yüz sürenleri bağışlar ve affeder. İçine düştüğü muhalefetten dolayı gönlünün derinlikleri nedâmet hisleriyle dolan kullarını sebâta muvaffak kılar; korku içerisinde Kendisine teveccüh eden kullarının kalbini de emn ü eman ile doldurur.
- Ey Yüce Zâtından başka hiçbir ilah olmayan!
- Ey yegâne Büyük!
- Ey yegâne Ma’bûd!
- Ey ihsanları çok olan!
- Ey hiçbir şey Kendisine benzemeyen!
- Ey gücü her şeye yeten!
- Ey her şeyi gören ve bilen Allahım!
Ey Yüceler Yücesi Rab!
Dehrin afetlerinden ve utanılacak durumlara
düşmekten bizi muhafaza et.
Ötede de bizi başımızı öne eğdirecek
hâllere düşürme.
Sen gizli olanları da, açık olanları da görür ve bilirsin. Ey sözü en doğru olan Rabbim! Sen Yüce Kelâmında, “Bana dua edin, ben de size icabet edeyim” buyuruyorsun. Yine biz kullarına, “Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin” diyerek hep ümitle yaşamamızı ferman ediyorsun. İşte biz de, gönüllerimizi Senin rahmetine raptederek, dua ve yakarışlarımızla bir kez daha huzuruna gelmiş bulunuyor ve dualarımızın kabul göreceği ümidiyle ellerimizi açı yoruz:
Ey Yüceler Yücesi Rab! Dehrin afetlerinden ve utanılacak durumlara düşmekten bizi muhafaza et. Ötede de bizi başımızı öne eğdirecek hâllere düşürme.
Hakk olan Allah’tan başka ilah yoktur ve en büyük hakikat budur. Yegâne Rab olan Allah’tan başka ilah yoktur. İman ile, sıdk ile söylenecek en büyük gerçek, “Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur” gerçeğidir. İnanarak, “Allah’tan başka ilah yoktur” demek, Cehennem’den kurtuluşun vesilesi demektir. Allah’tan başka ilah yoktur ve yalnız O’na kul ve köle olunur. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur ve lütuf ve şefkat yalnız O Yüceler Yücesinden beklenir. Şevk ve aşk ile her zaman ikrâr ederiz ki, “Allah’tan başka ilah yoktur.” Allah’tan başka ilah yoktur ve Hazreti Muhammed (aleyhi ekmelüssalavât ve etemmütteslîmât) Efendimiz O’nun Resûlüdür.
Allahım! Bedenimi, saçımı, derimi, dinimi, dünyamı, ailemi, malımı, evlâdımı, neslimi, Cenabı Allah’ın bana olan bütün nimet ve ihsanlarını, kadını erkeğiyle bütün mümin kardeşlerimi, eziyet verenlerin, kötülük yapanların şerrinden, korkup çekindiklerimden, arabı acemiyle bütün insanların fitnesinden, cinlerin, insanların, şeytanların ve şeytan ordularının şerrinden, zalim idarecilerin ve avenesinin kötülüklerinden, gökten inen ve göğe yükselenlerin şerrinden, gecenin ve gündüzün barındırdıklarının kötülüklerinden ve Senin “perçemini tuttuğun her şeyin” şerrinden Sana sığınıyorum. “Şüphesiz ki Rabbimin her icraatı en doğru ve en güzeldir.”
Allahım! Senin izin ve inayetinle sabaha/akşama erdim.
Allahım! Senden başka ilah yoktur.
Yegâne İlah Sensin. Senin hiçbir ortağın bulunmaz.
Sen Vâhid, Ferd, Samed ve Vitr’sin.
Eş ve evlat edinmek gibi yarattıklarına mahsus
ârizî hallerden de münezzehsin, berîsin.
Allahım! Yarattıkların içinde şerli olanların şerrinden beni muhafaza buyur. Sen azamet tahtının yegâne Sultanısın. Boğulmaktan, yangından, yere batırılmaktan, kayalardan, zelzeleden, dehşet veren, darmadağın eden şiddetli ses ve sayhadan, her türlü fitneden, insanları çarpan yıldırımlardan, cünûn ve delilikten, dünyada ve âhirette her türlü bela ve musibetten beni muhafaza buyur.
Mukarreb meleklerin, enbiya ve mürselînin, hâssaten Senin kulun, resûlün ve nebîn Hazreti Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve sellem) Sana sığınıp, Senden yardım istediği hususlarda, ben de Sana sığınıyor ve Senin yardımını diliyorum. Efendimiz’in Senden istediği bütün hayırları ben de istiyor, ben de diliyorum.
Allahım! Senden başka ilah yoktur. Yegâne İlah Sensin. Senin hiçbir ortağın bulunmaz. Sen Vâhid, Ferd, Samed ve Vitr’sin. Eş ve evlat edinmek gibi yarattıklarına mahsus ârizî hallerden de münezzehsin, berîsin.
Allahım! Senden başka bir ilah yoktur. Sen Rahman ve Rahîmsin. Göklerin ve yerin mülkü bütünüyle Sana aittir. Sen her şeye Kâdirsin. Sesler ve gönüller Senin huzurunda büsbütün saygı ve huşû kesilirler.
- Ey beni bütün tasalarımdan kurtaran!
- Ey güçlük ve zorluklarla karşılaştığımda inayetiyle sahip çıktığını gösteren!
- Ey Hazreti İbrahim’in, Hazreti İsmail’in, Hazreti İshak’ın, Hazreti Ya’kub ve torunlarının, Hazreti Musa’nın ve Hazreti Harun’un (alâ nebiyyina ve aleyhimüsselâm) Rabbi!
- Ey her fısıltıyı duyan ve gören!
- Ey benim biricik Rabbim! Senin katiyyen bir şerîkin, bir ortağın yoktur.
- Ey rahmeti sonsuz olan Erhamürrahimîn!
Efendimiz Hazreti Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem), paklardan pak ehline, iyilerden iyi ashâbına salât ü selâm eyle ve dualarımızı nezdi Ulûhiyetinde kabul buyur.