Zünnun-u Mısri anlatır;
Kâbe avlusunda ağlayan nur yüzlü bir genç gördüm. Yanına oturdum:

— “Niçin ağlıyorsun?” dedim.
“Ben aranan bir garibim” diye cevap verdi.
Anladım ki kendisi gökler ötesi âlemlerde kendisine arzu duyulanlardandır.
Bir süre ben de onunla birlikte ağladım. Sonunda gencin kalbi daha fazla dayanamadı, vefât etti.
Bir kefen bulup onu defnetmek için yanından ayrıldım. Geri geldiğimde ceset yerinde değildi. Çok aradım, bulamadım. Sonunda gizliden gelen bir ses kulağımda yankılandı:

“Ey Zünnun! Bu yiğidi dünyada İblis aradı, bulamadı. Kabirde Münker-Nekir aradı, bulamadı. Cennette Rıdvan aradı o da bulamadı, sen de boş yere arama.”
Şaşırdım. Sordum: |
— “Peki şimdi o nerede?”
Cevap Kur’ân’dan bir âyet olarak geldi:
— “O doğruluk makamında ve güçlü padişahın yanındadır.” (Kamer, 55).
Hakka âşık olanlar Allah’ın himayesi altındadırlar.
Onlar Allah’tan başka hiçbir şeyi düşünmezler. Allah da onları hiçbir şeye, hiçbir kimseye muhtaç etmez. Bu Allah’ın onlara bir lütfudur, ..